İslam dünyası için on dokuzuncu yüzyıl çok ciddi bir dönüm noktasıdır. Bu yüzyılla birlikte Batının dünya siyasi dengesine hükmetme arayışları başarı kazanmış ve İslam dünyası tarihinde ilk kez bu denli şiddetli bir dış tehditle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Batılı unsurlar gerek siyasi alanda gerekse de toplumsal semboller düzeyinde egemen kılınmak istenmiş ancak buna karşı başlatılan direniş hareketleri en canlı biçimiyle İslami duyarlıklar etrafında siyasal taleple yola çıkan toplumsal hareketler tarafından temsil olunmuşlardır.
Müslüman Kardeşler hareketi yukarıda bahsedilen kaygılar etrafında, içerisine doğduğumuz zaman dilimine ait bir İslami yaşam projesi ve bu haliyle batılı modernliğin tasallutuna meydan okumuştur. Bu meydan okuyuş ile Müslüman Kardeşler, bölgenin önemli bir aktörü haline getirmiştir. Diktatörlerin halk isyanları ile devrildiği bu dönemde yaşanan gelişmeler hareketin gücünü de gözler önüne sermiştir. Müslüman Kardeşler hareketi gerek Mısır İslami hareketleri açısından, gerekse Ortadoğu'nun diğer topluluklarındaki İslami hareketler açısından taşıdığı özel önem göz ardı edilemez. Müslüman Kardeşler Sünni İslami hareketler açısından bir okul işlevi görmüştür. Suriye, Lübnan ve Filistin'deki İslami hareketlerin çoğu; Mısırdaki radikal İslami hareketlerin tümü, ya bu hareketten türemiş veya daha önce onun mensubu olan kişilerce kurulmuştur.
Elinizdeki yapıt, Müslüman Kardeşler hareketinin ortaya çıkış problemini çözümlemeye çalışmakta, bu alanda kendisinden önce yapılmış çalışmalardan farklı olarak, Müslüman Kardeşler'in örgütlenme biçimleri, ıslahat programları ve ideolojik kalkış noktaları üzerinde yoğunlaşmaktadır.