"Kabusları olan manzara süngülerle yırtılabilir miydi? Bunu deniyorlardı sanki. Bu zamanda mucize olabilir miydi? "Bu zamanda mucize varsa bu olabilir komutanım!" demişti onbaşı. Ona baktı.
Hafif alacakaranlıktı ve on başının da onun kadar sıkıntı da olduğunu gördü. "Doğru söylüyorsun Onbaşı, mucize bu!"
Sağ gerilerinden gözleri yaşartan kıþraşmalar görülmeye başlamıştı çünkü. Bu son umuttu. Bu son bakıştı. Bu son dik duruştu. İlerleyen ve onların başındaki şahsı bir gün bütün dünya tanıyacaktı. Buna inanıyordu. Onlar ise bunu biliyormuş gibi ona inanmışlardı. Her dediklerini yapıyorlardı. Çünkü o insan Mustafa Kemal'di. Başları bu yüzden hürmet ve minnetle eğilmişti. Eğilirdi de. 19. Fırkanın kumandanı Mustafa Kemal ufku tarıyordu mavi gözleriyle bir radar gibi. Bu insan hiç uyumaz mıydı? Nepardı? Ne ederdi? Hepsi bir meraktı. Meraktaydılar.