"Mütevâtir hadisler"tabiri, iki kelimeden oluşmaktadır. "Hadis" ve "mütevatir".
"Hadîs" kelimesi, "haber" manasına gelir. Bu kelime, İslamiyet'le birlikte farklı bir anlam kazanmış, âdeta onunla Hz. Peygamber'in sözlerine "el-Ehâdîsu'l-kavliyye", fiillerine "el-Ehâdîsu'l-fi'liyye" ve tasvip ettiği şeylere de (takrîr) "el-Ehâdîsu't-Takrîriyye" denilmiştir.
"Mütevatir" kelimesi,"bütün tabakaları itibariyle, yalan üzerinde anlaşmaları âdeten imkânsız sayıda kişiler tarafından rivayet edilen haber"dir.
Mütevâtir, "lafzî" ve "mânevî" olmak üzere ikiye ayrılır. Lafzî mütevâtir, bilginin aynı lafızlarla, mânevî mütevâtir ise aynı anlamın farklı lafızlarla nakledilmesini ifade eder.
İmam Suyûtî, mütevâtir hadisleri başlı başına bir kitapta derleyen ilk âlim olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk önce "Ezhâru'l-Mütenâsire fî'l-ahbâri'l-mütevâtire" adlı bir eser yazmış, daha sonra bu eserini "el-Fevâidü'l-mütekâsire fî'l-ahbâri'l-mütevâtire" yeniden derlemiş, sonra da bu eserini "Katfü'l-ezhâri'l-mütenâsire fi'l-ahbâri'l-mütevâtire" adıyla özetlemiştir.