Kentin yakınındaki küçük tepenin üzerinde, Mutlu prens'in altınla kaplanmış heykeli vardı. Heykelin gözleri, pırıl pırıl birer mavi yakuttu. Elinde tuttuğu kulucun kabzasında da, çok iri bir kırmızı yakut parlıyordu.
İnsanlar ona hayranlıkla bakardı. Yanından geçenler, Çok güzel. derlerdi. Ağlama, dedi bir anne oğluna Sen niçin Mutlu prens gibi değilsin? Bak, o hiç ağlıyor mu?