Madem bu hayata bir kere geliyoruz, o zaman bu hayatı doyasıya yaşamalıyız. Bu hayattan zevk almasını bilmeliyiz. Bakmak ile görmek arasındaki farkı anlamalıyız. Ağaca, kuşa, gökyüzüne bakmalıyız, bunlara bakarken içimizin huzurla dolduğunun farkına varmalıyız.
Sevdiklerimizi, annemizi, babamızı kırmamaya özen göstermeliyiz. İyi gün, kötü gün demeden her zaman sevdiklerimizin yanında olmalıyız. Yabancı veya tanıdık diye ayırt etmeden yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmeliyiz. Bu dünya içerisinde yaşarken bu dünyaya hiçbir şekilde zarar vermemeliyiz. Doğayı korumalıyız, hiçbir yeri kirletmemeliyiz. Nefes alırken bile şükretmemiz gerektiğini anlamalıyız.
Hayatı yaşarken mutlu olmayı unutmamalıyız, üzülerek bir yere varamayacağımızı anlamalıyız. Her şeye rağmen ağzımız kulaklarımıza varana kadar gülmeliyiz ya da bir çocuk gibi kahkaha atarak hayattan zevk almasını bilmeliyiz. Bir gün ağlayacaksak, mutluluktan ağlamalıyız. Tüm zorluklara göğüs germeliyiz, mücadele etmemiz gerekiyorsa cesur bir savaşçı gibi mücadele etmeliyiz.
Eğer yaşam boyu gözyaşı dökeceksek, sadece mutluluğun gözyaşlarını dökmeliyiz.