Aşka hudut çizilmiyor Mihriban." dizelerini Musa EROĞLU besteleyip, yorumlamasaydı kaçımız bilecektik veya haberdar olacaktık.
Aynı şiirin farklı kıtaları olan, aynı güçlü ifade ve duyguları taşıyan ancak müzik haline getirilmeyen;
"Önce naz, sonra söz ve sonra hile...
Sevilen seveni düşürür dile Seneler, asırlar değişse bile,
Eski töre bozulmuyor Mihriban Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne;
Kar koysan köz olur aşkın külüne...
Şaştım kara bahtım tahammülüne;
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban Tarife sığmıyor aşkın anlamı;
Ancak çeken bilir bu derdi, gamı Bir kördüğüm baştan sona tamamı...
Çözemedim, çözülmüyor Mihriban!" dizelerini kaçımız biliyoruz.
Müzik dokunduğu her şeyi güçlü kılar. Müziğin gücü budur işte.
Müzisyen Joan Baez'in hayatını anlattığı kitabının adını; "Yürekten Kopup Gelen Ses" koymuş.
Frederich Nietsche; "Alman düşüncesinden önce Alman müziği vardır" derken müziğin insanlar ve milletler için önemine vurgu yapmaktadırlar.