Nabia Abbott'un görüş ve kanaatlerini incelediğimiz zaman onun, batı ve İslâm dünyasında bir oryantalist olarak bilinmesine rağmen, hem Kur'ân-ı Kerîm hem de hadis hakkında olumlu görüşler belirttiğine şahit olmaktayız. Örneğin Abbott'un Kur'ân-ı Kerîm hakkında şöyle dediği rivayet edilmektedir:
"Muhtevası ne olursa olsun, Kur'ân-ı Kerîm kesinlikle beşer ürünü değildir. Onun Allah'tan geldiğini inkâr etmemiz, Muhammed'i bizzat ilâh saymamız anlamına gelir."
Abbott, hadis kültürüne olan hayranlığını da şu veciz sözlerle ifade etmiştir:
"İslâm'ın ilk döneminin herhangi bir aşamasını çalışan araştırmacı, başlangıçta, az okunan ama çokça mahkûm edilen İslâmî kaynak olan hadis külliyatı ile karşılaşır. Mahkûmiyet büyüktür, ama tümüyle hak edilmemiştir. Hadis doğrudur ama buğday tarlasında yaban otu da yetişir. Zararlı otlarla dikkatli bir uğraşma sonucu açıktır ki, bunlar temizlenecektir. Seçici bir göz, geride bir veya iki yabani ot toplama tehlikesine karşın, güzelce hasat edilmiş altın buğday tarlalarını görecektir. İnsanlık tarihinin kaynaklarını derleme çabalarının hangisi tümüyle tehlikeden uzaktır ki? Bunların yanında bıktırıcı ve zararlı otları temizleme görevine karşılık, tedbirli bir biçici başka bir biçimde ödüllendirilir. Bu hadisler, konuşma ve anekdot damarından beslenen kayıtlar ile sıklıkla, tatsız, kuru, yavan yıllıklarda hacimli ve düzenli hale getirilmiş derlemelerde kaybolan insani öğeleri korumuşlardır."