Nakşî Divanı, Osmanlı dönemi Türk tasavvuf edebiyatının değerli eserlerinden biridir. 17. yüzyılda yaşadığı bilinen bir Halvetî şeyhi olan Nakşî'nin ömrünün büyük bir kısmı tasavvufî faaliyetlerini sürdürdüğü Kırım'da geçmiştir. Fuat Köprülü, Nakşî'yi "Yûnus Emre çizgisindeki mutasavvıf şairler" listesine almış, onun 17. yüzyılda şiirde Yûnus'un izlerini sürdürdüğünü ifade etmiştir. Tasavvufî faaliyetlerini bir tarikat yaşayışı hâlinde sürdürürken nasihatlerini sohbet dışında edebî metinler vasıtasıyla da farklı kesimlere ulaştırmayı hedeflemiş ve başka birçok tasavvuf öncüsü gibi şiir yoluyla düşüncelerini ve nasihatlerini mısralara dökmüştür.
Nakşî-i Akkirmânî, tarih boyunca geniş halk kesimlerince okunan bir şair olduğundan divanının çok fazla yazması olduğu gibi, Tanzimat sonrası döneme ait matbu nüshası da mevcuttur. Bu çalışma ile şiirleri gerek halk arasında gerekse tasavvufî çevrelerde bu denli yankı bulmuş bir mutasavvıf şairin divanının derli toplu bir neşri yapılarak Türk tasavvuf edebiyatı araştırmalarına katkı yapılması amaçlanmıştır.