Bir aşk ne kadar Narin'se kırılıp parçalanmaya o denli yakındır. Kocasına duyduğu tertemiz aşkın masallar gibi başlayıp zamanla kâbusa dönmesiyle birlikte yüreğinin yaralarını sararken bedenindeki rahatsızlıklarla günden güne eriyen bir kadın… Mucize bir bebekle hayata yeniden başlayacağını uman ve her seferinde bir kez daha en masum yerlerinden yara alan… Ne yaşanırsa yaşansın, hayatın bir yerinde karanlığın dağılıp yerini umuda bırakacak sanan Narin'in aşkı, kızı ve hayatı için mücadelesini okurken satılar arasında, masalların aslında bize anlatıldığı gibi olmadığını keşfediyoruz. "Günler günleri, aylar ayları kovalamış. Genç kız her gün daha çok sevmiş. Öyle âşık olmuş ki delikanlı onu bazı günler çok çok üzmüş, ağlatmış, her ufacık sorunda verdiği sözleri unutmuş. Genç kızı bırakıp gitmek istemiş. Genç kız hayatında bir kez âşık olmuş, her şeye katlanırım, demiş ya önceden, sözünü tutmuş; sevdasına hep sahip çıkmış. Delikanlıyı gittiği yanlış yollardan çevirmiş, bir bütün olmuşlar, günlerce sevmişler birbirlerini. Genç kızın yüreğindeki sevginin bir beklentisi yokmuş. İlerisi için bir planı da… Sadece hesapsızca sevmek istemiş, o kadar…"