Divan şiirinin kış mevsimi olarak bilinen 19. asır, şair olarak zengin fakat şiir kalitesinin düşük olduğu bir dönemdir. Pek çok şair, yalnızca geleneği devam ettirebilmek adına divan tertip etmiş gibidir. 19. asır divan edebiyatında en dikkat çekici husus, merkezde bu şiir geleneği tükenme evresindeyken taşradaki bazı kültür merkezlerinde bu kadîm şiir geleneği âdeta yeniden canlanmıştır. Bu ön plana çıkan kültür merkezlerden biri de bugün Larissa olarak bilinen Yunanistan'a bağlı Yenişehir'dir. Özellikle Mevlevî dergâhının da tesiriyle bu yöreden pek çok şair hâsıl olmuştur.
Bu Mevlevî şairlerden biri de bugüne kadar adı duyulmamış Nâşid Safvet Efendi'dir. Hakkındaki birkaç satırlık bilgi yalnızca Fâtin Tezkiresi'nde kayıtlı olan şairin H. 1243/ M. 1827-28 yılında doğduğu ve Yenişehir'de kâtiplik yaptığı bilinmektedir. Elinizdeki bu kitapta, Nâşid Safvet'in tek nüshası Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi Türkçe Yazmaları bölümünde tespit edilen divanından hareketle şairin hayatı, edebî anlayışı ve divanının Arap harflerinden Latin alfabesine transkripsiyonlu aktarımı ortaya konulmuştur.