"Ey hükümdar, şunu bil ki bu ağacın on kökü ve on dalı vardır. Kökü, kalbin inancıdır, dalı ise bedenin eylemleridir."
Kimyâ-yı Saʿâdet, İhyâʾü ʿulûmi'd-dîn, Tehâfütü'l-felâsife gibi klasikleşmiş çok sayıda eseriyle İslam düşünce dünyasını şekillendiren en önemli düşünürlerden biri olan Gazzâlî'nin siyasetname niteliğindeki eseri Nasîhatü'l-mülûk Farsça aslından Türkçeye ilk defa tercüme ediliyor.
Araştırmacılar, Gazzâlî'ye atfedilen bazı eserlerin ona ait olmadığını iddia etseler de Nasîhatü'l-mülûk'ün Gazzâlî tarafından Farsça yazılmış ve daha sonra Arapçaya çevrilmiş bir eser olduğunu kabul etmişlerdir. İçeriğinden anlaşıldığı üzere Nasîhatü'l-mülûk, Gazzâlî'nin Tus'ta inzivada yaşadığı hicri 500-505 yılları arasında yazılmıştır.
İmam Gazzâlî manevi dönüşümüne neden olan on yıllık manevi yolculuğunun başında şunun için söz vermiştir; hiçbir hükümdardan hediye kabul etmemek, hiçbir hükümdarla görüşmemek ve münazara yapmamak. Nasîhatü'l-mülûk bir bakıma bu sözün tutulmasının bir semeresidir.
Gazzâlî, Sultana Öğütler başlığıyla sunduğumuz bu eserde devlet yönetimiyle ilgili konuları belirli kısımlara ayırdıktan sonra çeşitli hikâyeler ve olaylarla örneklendirir. Fars ve Arap kökenli birçok devlet adamı ile ilgili anekdotlara yer vermesi, kitabı tarihî açıdan da değerli kılar.