İslam felsefesiyle ilgili modern çalışmalar içerisinde mantık alanındaki araştırmaların diğer disiplinlere yönelik araştırmalar karşısındaki nisbi yetersizliği yanında bu araştırmaların genelde İslam mantık tarihinin İbn Sînâ sonrası dönemini ihmal etmiş olması da dikkat çekicidir. Mantıkla ilgili bu manzaranın ortaya çıkmasında muhtemelen İslam felsefesi tarihinin İbn Sînâ Gazzâlî sonrası dönemi hakkındaki özgünlük tartışmalarının etkisi bulunmaktadır. Söz konusu dönemde "özgün İslam düşüncesinin üretilmediği" kabulü bugün için bir tartışma konusu olmaktan çıkmış olsa da bu dönemin hususen mantıkla ilgili teorileri henüz yeterince ortaya çıkartılabilmiş değildir.
İslam mantık tarihinde önemli bir değişimin başlangıcı olarak görülebilecek İbn Sînâcı mantığın sonraki literatürde nasıl ele alındığını araştırmak sadece mantık tarihi açısından değil, aynı zamanda İslam ilim tarihinin seyri bakımından da önem arzetmektedir. Bu dönemde Fahreddin Râzî' nin sorgulayıcı ve dönüştürücü tavrına yönelik en etkili cevap ise Nasîruddîn Tûsî'den gelmiştir. Bu nedenle Râzî ve Tûsî'nin kaleme aldıkları metinler sonraki tartışmalar üzerinde belirleyici olmuş, dahası bu iki şarihin İbn Sînâcı felsefe karşısında almış oldukları tavır tarihte ve günümüzde çeşitli tartışmalara kaynaklık etmiştir. Nasîruddîn Tûsî'de Önermeler Mantığı, Râzî' yi de dikkate alarak Nasîruddîn Tûsî'nin mantık görüşlerine odaklanmaktadır.