Nasreddin Hoca'yı günümüze kadar getiren, sadece kendi kültürümüzde değil bütün dünyada yaşatan elbette ki fıkralarıdır. Bu fıkralar sözlü edebiyat ürünüyken yazıya geçirilmiştir. Dolayısıyla sayısı, zamana, zemine göre sürekli değişmiştir. Buna bir de Yunus'ta da olduğu gibi halkın sevdiği kişilere şiir ve fıkralarını mal etmesi tutumu eklenirse bu sayı elbette çoğalır... Başka Yunuslar, başka Nasreddinler de vardır. O Nasreddin'lerin fıkraları da bizim Nasreddin Hoca'ya mal edilmiştir. Nasreddin Hoca'nın fıkralarının doğru anlaşılıp yorumlanması için Hoca'nın kişiliği, bilgi seviyesi, inanç durumu ve yaşadığı ve fıkralarda anlatılan olayların geçtiği yer ve kişilerin özellikleri, o çevrenin geçerli hayat düzeni, kullanılan sembolik motifler iyi bilinmelidir. Bunlara dikkat edilmezse doğru sonuçlara ulaşılamaz. Hoca'nın maksadına aykırı manalara ulaşılır. Bu da o fıkradan beklenen sonucun alınmasına engel olur.