"Kusursuz derecede nesnel ve titiz bir çalışma. İnsanların içine düştüğü idraksizliği açıklıyor ama bereket versin, geçiştirmiyor. Şaşırtıcı ve insanı saran, unutulmaz bir kitap".
- Marcel Reich-Ranicki
Tarihçi Saul Friedlander'in eseri, Yahudi soykırımı hakkında bir başyapıt olmanın yanında, Nazi ideolojisini ve iktidarını anlamak için anahtar kaynaklardan biridir.
1933-1939 arası dönemi ele alan bu ilk cilt, Nazi Almanyası'nda yaşamını sürdürmeye çalışan Yahudiler etrafındaki çemberin gitgide daralışını anlatıyor. Okura bu daralmayı hissettiren inanılmaz ayrıntılı bir tasvirle, bir korku rejiminin tablosunu çiziyor. Giderek takıntılı hale gelen bir takibat... Kurbanların çaresizliği... Kah eğlenerek kah korkarak olup biteni izleyen "seyirci" kitlesi... Kitap, nasyonal sosyalist Yahudi düşmanlığının, o zamana kadarki "geleneksel" anti-semitizmle farkı üzerinde duruyor. Nazi fanatizminin, nasıl bir girdap gibi felaketi derinleştirdiğini gösteriyor bize.
Friedlander, kurbanların korkularına ve çektikleri ezaya da dikkat eden, onları da konuşturan bir tarih yazımı yöntemini benimsemesiyle de dikkat çekiyor.