Neden bir şey var da, yok değil? Batı metafiziği bu soruyu her sorunun kendisine döndüğü soruların sorusu olarak addetmiştir, öyle ki felsefe tarihi boyunca tüm bir metafizik düşünüm neredeyse obsesif bir şekilde bu soru etrafında dönüp durmuştur. Peki ama Varlığın berisi, ötesi, üstü veya dışı düşünülemez mi hiç? Özne olarak olmaklığımız Varlık'la mı kayıtlı ve sınırlı? Öznenin "varolan" oluşu onun özneliğini tüketir mi bütünüyle? Yoksa beri'den gelip, bura'dan geçerek öte'ye gidişiyle özne haddizatında Varlığa sığmayan şu "fazla"yı mı ifade eder? Ve nihayet öte fikri felsefeye buyur edilemez mi?
Bu deneme, Ne, olay, varlık, hiçlik, ölüm, beri, öte, Sonsuz, özne, başkası, dil, söz, duyarlık, dünya, konuşma, komşuluk, aşk gibi bazı temel mefhumları trans-ontolojik diyebileceğimiz bir bakış açısıyla ele alıyor.
Sonuç olarak bu deneme, bir yandan Batı metafiziğinin bazı temel kabullerini tartışma konusu yaparken, diğer yandan postmetafizik bir çağda felsefe yapmanın imkânını Türkçe düşünüşün imkânlarına yaslanarak yoklamayı hedefliyor.