Bu akşam da yemekte tavuklu pilav vardı. Arkadaşlar "kesinlikle bu gece saldırı var" diye fısıldaşıyorlardı. Necip odaya iyice yerleşmişti. Ama arkadaşlar onunla fazla samimi olmak istemiyor, araya hep mesafe koyuyorlardı. O ise her zamanki gibi güler yüzlü, çalışkan ve fedakardı; sabırlı ve vakurdu… dün akşam biri gelip Necip'i çağırdı, birlikte gittiler. Necip sabaha kadar dönmedi. Bayrak töreninde Hacı kısa bir konuşma yaptı ve harekatın çok yakında başlayacağını söyledi. Arkadaşlar heyecandan tekbir getirmişti. Hacının, harekat hakkında konuşurken söylediği bir cümle beni elektirik gibi çarptı: "Necip Çerabeh kardeşimiz merkez komutanlığı tarafından bölük komutanlığına atanmıştır!"
Öğleye doğru Necip çıkageldi. Her zamanki gibi güler yüzle selam verip odadaki botlarla terlikleri bir çırpıda diziverdi. Hepimiz utanç içindeydik, ne diyeceğimizi bilemedik…