Her sabah aynı saatlerde uyan, okula-ofise-fabrikaya- gitmek için tramvaya ya da otobüse yetiş, saatlerce trafikte bekleyerek ömründen kalan zamanı harca, aynı yüzlerle bir arada bulun, öğlen yemeği, tekrar iş, sonra bir daha otobüs, tramvay, yol, yorgunluk, yemek, akşam haberi, dizi, uyku... Pazartesi, perşembe, cuma, hafta sonu... Sürekli ardı ardına devam eden hep aynı şeyler.... Tüm bunların yanı sıra korkunç kötülüklerin, trajedilerin, acıların, adaletsizliklerin, yoksunlukların, kayıpların, ölümün, isteklerin, arzuların olduğu bir yaşamın içinde "Neden buradayız?" sorusunu sorarak cevaplar aramak. Birçok şeyin önceden ayarlandığı dünya sahnesine bırakılışımız ve bize tanınan kısacık zamanda neden var olduğumuzu, bize neden ihtiyaç duyulduğunu, yaşam koşuşturmacası içerisinde bir an durup hayatın anlamını sorgulamak. Bir anlam yüklemek. Bir neden bulmak ve onun için yaşamak.
Herkes bu karmaşanın içerisinde "Neden Burada?" olduğuna dair cevaplar verebilir. Kimileri çocuklarına bakmak, kimileri tanrıya ibadet etmek, kimileri de sadece yaşamak ve mutlu olabilmek için var olduklarını söyleyebilirler. Kimilerine göre ise bu gibi cevaplar yetersiz kalır. Bu sorunun bir hakikat sorusu olduğunu düşünür. Perdenin arkasındaki sırrı çözmeye çalışır. Bu dünyayı ve onu aşan bir anlamın var olabileceğine inanır.