İslami züht ve tasavvuf hayatının özgün şahsiyetlerinden biri olan Haris el-Muhasibi'ye bu lakabı, metod olarak sürekli kendi nefsi ile yüzleşip, onun kusur ve zaaflarını tespite ve onları tedavi etmeye yönelmesinden dolayı verilmişti. Kaleme aldığı eserlerin ana teması "güzel ahlak"tır. Dolayısıyla onun eserleri, üslup ve içerik bakımından, tasavvuf tarihçilerinin yaptıkları klasik sınıflamaya göre 'züht' döneminin tipik muhteva ve yapısını yansıtır.