Yıllık anlamında kullanılan ve sâlnâme, almanak gibi isimlerle de anılan nevsâller, bir yıl içerisinde çeşitli alanlarda gerçekleşen olayları ve konuları değerlendirerek yansıtan eserlerdir. Batı'daki almanak geleneğinin etkisiyle Türk edebiyatında Batı ile etkileşimin hız kazandığı Tanzimat'tan sonra örneklerine rastlanmaya başlayan sâlnâmelerin ilki 1847 yılında yayımlanan Sâlnâme-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye'dir. Resmî ve özel olmak üzere çeşitli türleri bulunan sâlnâmeler, dönemlerine ayna tutan birer vesika niteliği taşırlar.
Mehmet Rauf'un (1875-1931) 16 Haziran 1339 (1923) ile 26 Temmuz 1340 (1924) tarihleri arasında elli beş sayı olarak yayımladığı haftalık edebî kadın dergisi Süs'ün yıllığı olan Nevsâl-i Edebî: Süs (1924), özel konulu edebî bir nevsâldir. Söz konusu nevsâlin Latin harflerine aktarılarak incelendiği bu kitapta, eserin izleksel dokusundan hareketle o dönemin edebî atmosferine ışık tutarak nevsâllerin bu bağlamda oynadığı rolü ortaya koymak amaçlanmıştır.
Kitabın Giriş kısmında nevsâller hakkında genel bir bilgi verilerek nevsâllerin Batı'daki ve Türk edebiyatındaki tarihi seyrine örnekleriyle işaret edilmiştir. İnceleme kısmında Nevsâl-i Edebî: Süs izleksel olarak genel bir değerlendirmeye tabi tutulmuş, ayrıca yapılan bir bibliyografya taraması ile nevsaldeki yazılara ve yazarlarına ilişkin ayrıntılı bilgi verilmiştir. Ulaşılan bulgulardan hareketle çalışma sonuca bağlanmıştır. Çalışmanın büyük bir yekûnunu nevsalin Latin harflerine aktarılmış biçimini içeren çevrimyazı bölümü oluşturmuştur. Çevrimyazı metninin hazırlanmasında bugünkü okur için daha rahat okunması ve anlaşılması açısından Türkçe Sözlük esas alınmıştır. Dolayısıyla çalışmada kelimelerin bugünkü Türkiye Türkçesindeki imla ve telaffuzuna bağlı kalınmasına özen gösterilmiştir. Nevsaldeki kimi Arapça ve Farsça tamlamaların bu bağlamda bitişik yazıldığını ve bu tür kelimelerdeki orjinal işaretlerin büyük ölçüde kullanılmadığını da çevrimyazı esnasında izlediğimiz yöntem açısından belirtmek gerekir.