Resmin, sinemanın, edebiyatın ünlü isim ve eserleri hepimizde çok farklı izler bırakmıştır.
Onları okurken, seyrederken kimi zaman hüzünlenir, kimi zaman güler, kimi zaman da düşüncelere dalarız.
Dostoyevski, inançla psikolojinin kesiştiği noktalarda gezdirir okuyucuyu. Okur, Karamazov Kardeşler'de, Suç ve Ceza'da aslında kendi iç çatışmalarından pek çok tanıdık sahne ile karşılaşır.
Oğuz Atay, postmodern bir üslupla, okurlarının bakış açılarını alabildiğine zenginleştirir. Tutunamayanlar'ı yazdığı yıllarda onu anlayan çok azdı belki ama…
Şimdilerde bu eserin değeri geniş kitlelerce teslim ediliyor.
Mona Lisa tablosu üzerine şimdilerde son derece zengin yorumlar yapılıyor.
Tarkovski'nin şiirsel sineması yeni yeni anlaşılıyor.
Siz bunlara Kafka, Nietzche, Kierkegaard ve Oscar Wilde'ı da ekleyebilirsiniz.
Selahattin Yusuf, resim, sinema ve edebiyatın kendinde bıraktığı izleri, izlenimleri kaleme aldı. Son derece sade bir anlatımla okurlarıyla paylaştı.
Selahattin Yusuf'un eşliğinde resim, sinema ve edebiyat dünyasında harika bir yolculuk… Bir yorum serüveni…