Seni beklerken... Gün saçlarını okşayıp tel tel dağıtarak bir ocak yaban karanfiline yarı kapalı dudakla gülümsüyordu. Karanfiller; ufuk yüksekliğinden aşağılara doğru sarkan ve kentin kenarındaki mahallenizi omuzlarına bindiren, mahallenizden sonra koca ana kentin sapa bir taban çukuruna çakılıp kaybolan o iki yamaç gibi bayır aşağı eğilip süzülmüyorlardı.
Kendilerini mahallenize bağlayan vazgeçilmez bir nedenleri, umutlarını besleyip canlı tutan derin duyguları ve uğruna menzilden menzile görücüye çıkarılacak yürek yüklü, uzun ve zor bir yolculukları da yoktu…