Sühreverdî (1153 - 1191) ihya ettiği işrakî hikmet ile İslam düşüncesinde yeni bir nazarî akımı başlatmış oldu. Burhan ve istidlal yöntemini tamamen reddetmemekle birlikte hakikat araştırmasındaki yetersizliklerini riyazet ve müşahede ile tamamladığını iddia etti. Bu sebeple eserlerinde her iki yöntemin etkileri değişik oranlarda kendini gösterir. Onun bu yaklaşım şekli zevkî hikmet olarak adlandırılarak felsefe ve tasavvuf çevrelerinde büyük yankılar uyandırdı ve günümüze dek ulaşan bir düşünce geleneğinin başlatıcısı oldu.
Nur Heykelleri, Sühreverdî'nin büyük ölçüde metafizik konulara dair bakışını yansıtan ve işrak hikmetine hazırlık mahiyetinde görüşler içeren ve en çok bilinen özlü bir eseridir. Bu eser üzerine yapılan şerhler, onun gelenek içerisindeki yerini ve değerini göstermektedir.
Tasavvufun Kelimesi, büyük ölçüde felsefi meseleleri içermekle birlikte tasavvufi ve ahlaki kavramları incelemesi itibariyle dikkat çekmektedir. Kelime ile insanî nefsi ifade eden Sühreverdî, bu konuların yanı sıra çeşitli dinlere dair tahlillerini de sunar.
Burçlar Risalesi, hakikate yükselişle ilgili olarak temsilî bir üslup kullanarak yazılmış bir eserdir. Tecrit ehlinin talebi üzerine kaleme alınan bu eser, insanın asıl vatanına dönüşü ile ilgili olup, hissi idrakten akli idrake doğru olan yolculuğu sembolik bir dille anlatmaktadır