Mişkâtü'l-envâr, Gazzâlî'nin (ö. 505/1111) fıkıh, kelâm, felsefe ve tasavvuf arasında geçen entelektüel serüveninin en dikkat çekici ürünlerinin başında yer almaktadır. Bir dostunun, "Allah göklerin ve yeryüzünün nurudur" (en-Nûr 24/35) âyetindeki sembolik anlatıma dair sorusu üzerine bu eseri kaleme alan Gazzâlî, kitap boyunca sadece bir tevil teorisi ortaya koymamakta, epistemolojik ve psikolojik verilerle temellendirilmiş bir varlık öğretisi de sunmaktadır. "Nur" kavramı bağlamında geliştirdiği ve Tehâfütü'l-felâsife başta olmak üzere pek çok eserinde şiddetle eleştirdiği İbn Sînâ (ö. 428/1037) felsefesinden derin izler taşıyan bu teori, Sühreverdî (ö. 587/1191) ve İbnü'l-Arabî (ö. 638/1240) gibi mistik ve tasavvufî yönelimlere sahip düşünürler için güçlü bir ilham kaynağı olmuştur.