Merhum sohbetlerinde dar mânâda siyasetten bahsetmez, zaten meseleleri bir siyaset meselesi olarak da görmezdi. Siyasî değil, ruhlarda manevî bir inkılâba ihtiyacımız vardı. Siyasetin halini gördükçe Bu memlekette elli sene daha seviyeli siyaset yapılmaz derdi Herhalde bu günleri görse Hiçbir zaman yapılmaz derdi. Siyasette Allah (cc) rızası yoktu.
Olsa olsa dünyayı (masiva) elde etme hırsı ve yarışı vardı. Gerisi bu hırsı gizleyen boş bir edebiyattan ve saptırmadan ibaretti. Sadece dünyayı doymaz hırsına ram etmek için yapılan uğraşın neresinde Allah (cc) rızası ve insani bir taraf bulunabilirdi. Siyaset ve ticaret hırsı içindeki bir insanın en büyük mabudu şahsî menfaatiydi. Merhum bir insanın dünyaya niçin geldiği sualine açıkça cevap vermesi gerektiğini, her fırsatta, ifade ediyor.