Enerji kavramı son dönemin en çok tartışılan konularından biri haline gelmiştir. Gelişen teknolojiye uyum sonucunda barınma, ısınma, soğutma gibi insani ihtiyaçların yükselen bir seyir izlemesi, nüfus artış hızı sonucunda tüketim miktarının artması gibi durumlar insanoğlunu enerji ihtiyacı ile yüz yüze bırakmaktadır. Ülkeler bir yandan iç dinamiklerini sağlam tutarak ana hedeflerinden biri olan ekonomik büyümeyi sürdürmek ve mevcut toplumun refahını sağlamak için çalışmalar yapmakta iken bir yandan da dış dinamiklerini aktif tutarak ticari faaliyetlerine devam etmek durumundadır.
Enerji ülkeler arasında ticarete konu olan malların başında gelmektedir. Büyük enerji kaynaklarına sahip ülkeler enerjiyi işleyip ihraç etmekte iken, enerjide dışa bağımlı ülkeler ithal ederek bu büyük ticari faaliyeti sürdürmektedir. Bir sirkülasyona dönüşen bu süreç için özellikle gelişmiş ülkeler öncülüğünde dışa bağımlılığının azaltılması için son yirmi yılı kapsayan bir dönemde artan oranlı olarak belirli bir süre sonunda tükenmesi beklenen ve çevreye vermiş olduğu zararları oldukça yoğun olan fosil yakıt diye tabir edilen kaynaklara karşı kendi iç dinamikleri ile elde edilebilecek yenilenebilir enerji kaynakları kavramı hız kazanmaya başlamıştır.