"Okul hayatımda her yaz oğlak çobanlığı yapmamak için arayış içinde olurdum. Amaç büyük şehirlere gitmek, insan içine karışmak, bir şeyler öğrenmekti. Dağda üç ay sadece hayvanlarla dolaşmak kelime dağarcığımı iyice yontuyordu. Zaten Türkçe konuşma sıkıntım vardı, yazın sekiz on kelimelik oğlak, kuzu dili ile baş başa kalıyordum. İstemiyordum çobanlık yapmayı ama çare yoktu..."
Oğlaklarla başlayan bir hayatın, patika yollarda geçen zorlu yolculuğu... Vadilerin ıssızlığı ile kentlerin yalnızlığı, dinginliğin ve gürültünün en derinlerinde geçen yaşanmışlıklar...