Öğrenme, hayatımıza renk katan, geleceğe dönük hayaller kurmamıza yardım eden ve bizleri yaşama bağlayan içimizdeki en önemli güçtür; Öyleyse öğrenmek, ama nasıl ? Bu soruya yanıt bulmak için çıktığımız bu yolda karşımıza çıkan şeyin, önce insan olduğu; insanı anlamadan, öğrenmenin ne demek olduğunu anlamamızın imkansız olduğunu, söyleyebilirim. Buna kitabı okuyunca, sizlerinde karar vereceğinizi düşünmekteyim. Çünkü bu kitabın odağında insanı anlamak var; insanı anlamak için insanın düşünce-duygu ve zekasını anlamak lazımdır.
O halde bu bütünlük içerisinde, biz eğitimcelirin en önemli muhatabı olan "öğrenme"; öğrencilerin amaç, beklenti ve yaşantı örneklerine bakılarak, insan odaklı bir yaklaşımla tasavvur edilmeli; öğrencilerin neyi, nekadar öğrenebileceklerini, deneyimlerinden çıkararak planlamalı ve hayata geçirmelidirler.
Bütün bu nedenle, elinizdeki kitapta; öğrencileri tanıma ve onu gerçek hayattan koparmadan gerçeğin içerisinde, yahut gerçeğine en yakın metod ve stratejileri kullanarak, eğitmenin yolları aranmaktadır.