İslam dünyası, erken dönemlerden itibaren Yunan, Roma, İran ve Hint medeniyetleri başta olmak üzere dünyanın farklı kültürleriyle karşılaşmalar yaşamıştır. Bu doğrultuda Müslüman bilginler, ilk dönemlerden itibaren Batı'da yapılan çalışmaları takip etmiş, onları anlamaya çalışmış ve kendisine yöneltilen bazı eleştirilere cevap vermiştir. Emevi, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlerde ve bugün birçok Müslüman ülkede Batı hakkında önemli araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalara günümüzde Oksidentalizm denmektedir. Oksidentalizm, "Batı Bilgisi" arayışını ifade eder. Doğu'yu merkeze alıp Batı'da üretilen bilgiyi araştırmayı amaç edinir. Oksidentalizm, ötekiyi ya da Batı'nın bakış açısını anlama ve sorgulama gayretiyle ortaya çıkmıştır. Özellikle Oryantalizm'in başta İslam olmak üzere Doğu inançlarını ve kültürünü değerlendirme yaklaşımına cevap olarak Batı'daki dinî geleneği ve kültürü anlamaya gayret eder. Bu çerçevede Batı'da erken dönemlerden başlayarak günümüze kadar üretilen dinî, ahlâkî, hukukî, dilsel, kültürel ve siyasal birçok konu üzerinde yoğunlaşmak Oksidentalizm'in temel kaygısı olmuştur.