Feodal toplumdan kapitalist topluma geçiş sürecinde ekonomik düzlemde yaşanan gelişmeler sosyal yaşamı da derinden sarsmış, geleneksel toplumdan modern topluma geçiş toplumsal yaşamda derin kırılmalar ve değişiklikler yaratmıştır. Bu süreçte geçmişe ait olan birçok özellik ya yeni yapıyla uyum sağlamış ya da yok olma sürecine girmiştir. Geleneksel hayatta sosyal ilişkilerde değerli konuma sahip olan dostluk, arkadaşlık, güven, yardımlaşma, dayanışma gibi kavramlar yerini modernitenin ürettiği yeni yapılara bırakmıştır.
"Nerede o eski bayramlar, eskiden evlerimizin kapısı hiç kilitlenmezdi veya eski dostlular, komşuluklar kalmadı artık!" serzenişlerini sıkça duyuyoruz. Toplum olarak eksikliğini duyduğumuz şey geçmişe özlem mi sadece? Bu çalışmada toplumsal ilişkilerde eksik veya kayıp halka olarak adlandırılan sosyal sermaye ile okullarımızda karşılaştığımız en sorunlu konu olan şiddetin ilişkisi araştırılmıştır. Sosyal sermaye üretildiğinde eğitim hayatımızda akademik başarının artacağını ileri süren çalışmaların yanında sosyal sermaye ile şiddetin azaltılabileceği yönünde bulgulara ulaşılabilmesi değerlidir.
Eğitim sürecinde okulun ve öğretmenin rolünün çok önemli olduğu gerçeğini görerek araştırmalar yapılabileceği, öneriler geliştirilebileceği düşünülmektedir. Geleneksel rolüyle bilgi aktarıcı, yansıtıcı olarak işlev gören okul ve öğretmen toplumsal değişme karşısında eskiyi temsil ederek ve sürdürerek başarılı olamayacağını görebilmelidir. Öğretmenlerin çalıştıkları okula ait algıları, okul çevresine ve öğrencilere kazandırdıkları değerler ve öğretmenlerin sahip oldukları sosyal sermayelerinin öğrenci yaşantılarını derinden etkilediği görülmektedir. Bunun yanında öğrencilerin sahip oldukları sosyal sermaye düzeyi ile öğrencilerin şiddete eğilimleri, olaylara tepki verme biçimleri ve davranışlarını edinme sürecinde dâhil oldukları sosyal ve kültürel ortamın özellikleri; bu konudaki kısıtlamaları, fırsatları, yükümlülükleri belirlemede önemli bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir. Bir tez çalışması tamamlandığında konuya ilişkin her şey bitmiş değildir. Bu çalışma da diğer çalışmalar gibi yeni ufuklara açılan bir penceredir.