"Perec'in ilgisini çeken şey, bayağı olanın,dikkate değer olmak için barındırdığı potansiyeldi;sıradan bir göstergenin nasıl sıradışı olabildiğiydi."
Paul Virilio
Kahve kaşıklarınızı soruşturun, diyor Perec. Bizden, gündelik hayatın göz ardı edilen, farkına varılmayan ya da nihayetinde unutulan unsurlarına dikkat kesilmemizi istiyor; çevremize yönelik körlüğün üstesinden gelmek için bize kendi gözlem yöntemlerini sunuyor. Tanıdıklığını yitiren mekânı kayda düşerek, sokakların tarihini, onu oluşturan unsurlarla birlikte kaleme alıyor; günün farklı saatlerinde farklı izlenimler sunan sokağı, yalnızca yıkılmakta olan binalarıyla değil tüm sakinleriyle betimliyor. Bazen de gerçekliği yeniden inşa ediyor: bir çalışma masası natürmortunu yazı olarak ortaya koymaya girişiyor. Belki, yine bu çalışma masasında, özenle seçtiği kartpostalların arkasına, hayalî konaklamalara, gezintilere, karşılaşmalara, yenen yemeklere ve solunan havaya dair havadisler karalayıp okura postalıyor. Önemsiz detaylara düşkünlüğü aşikâr olan Perec, yine Olağan-içi'nde yer alan, bir yıl boyunca boğazından geçen her şeyin dökümünü bize sunduğu denemesindeyse, belki de salık verdiği yöntemler dikkate alınarak ne kadar ileri gidilebileceğinin somut bir örneğini ortaya koyuyor.
"Queneau ve Perec'ten bize ulaşan sanat, listeleme sanatıdır.
Bu sanat, geçmişin büyük eserlerinin listesi değil,
olağan-içi şeylerin listesidir."
Jacques Roubaud