"Neler yaşamışlardı bu insanlar, Ela kadının anlattıklarını ürpererek dinliyordu, kafasının içinden onlarca soru geçiyor ama hiç birisini sormaya cesaret edemiyordu.
"Ona tecavüz etmişler!"
Nigar'ın fısıldayarak söylediği cümle kısacık bir an havada asılı kaldı, gümbürtüyle düştü önlerine. Ela elinde sıktığı bardağı kırmaktan korktu, masanın üzerine bıraktı, ayağa kalktı, midesi bulanıyordu, bahçede bir kaç adım attı, hareketsiz oturan kadının önünde dikildi, ona sarılmak, teselli etmek istedi en insani duygularla, taş gibiydi kadın, dudakları ağzının içine kaçmıştı sanki, ona dokunmadan yerine döndü, şimdi buradan gitmek ve kalmak arasında bocalıyordu. Gitmek ve bu lanet olası hikayeyi ardında bırakmak.
"Neden?" diye sorabildi tüm cesaretini toplayarak.
Nefretle gülümsedi Nigar, "çünkü verebilecekleri en ağır zarar buydu onu yolundan döndürmek için! Tesadüflere mi inanırsınız, işaretlere mi? Yolda bulduğu çok eski tarihli açılmamış bir mektup Ela için bir işaretti, düşlediği yaşamın kapılarını açacak bir işaret. Peşinden gitti...