Geçmişle geleceğin arasında sıkışmış, yanıtlarını veremediğim sorularla boğazıma sarılmış azaplı bir şimdiki zamanı yaşıyorum. Video kaseti bir daha aldım elime. Ne bir yazı, ne de işaret. Üzerime doğrultulmuş bir silah gibi küstahça meydan okuyor. Şehrazat Karanlık, bilinmezliğin rengi... Perde! diyen bir kabus, posta kutusunda bir zarf, bomboş yollar, iç karartıcı binalar, erkek kardeşliği, muammalı bir kız... X-Files ve flanörün seyir defteri...
Öldüren Şehir, her zaman farklı hikayeler anlatan Ömer Ayhan'ın ilk romanı. Şimdiki zamanın amorf güzelliklerini, nostaljik hezeyanları, kaosu ve sıkıntıyı, benzerlerini arayan yalnızları resmediyor. Lodos çağırınca denize bakıyor...
Öldüren Şehir, tuhaf ve ateşler içindeki yeni İstanbul'un romanı...