YARINI YOK ÖMRÜN
şafak sökmez olur bir gün
mezar taşın yarma senden kalan
tabutun içinde beyaz kefen kundak misali
duyulur yanı başında ölümün ayak sesleri
ölümün kokusu yayılır ceset ceset toprağa
ne nefesin yeter ne göğüs kafesin
soğuk toprağa düşer de ellerin
ne çare bağırsan, duyulmayacak sesin
vururken yüzüne toprak kürek kürek
nerede kaldı gözlerindeki yedi renk
ah edip ağlayamazsın vuramazsın başım taşa toprağa
ölüm bu bakmaz kim soytarı kim ağa
ya bir kuşluk vakti yahut öğle vakti
solmuş tenin bembeyaz, bedenin çekilir kanı
bir günlük dünya bu yok yarın