Brennan'ın kitabını önemli kılan birincil etken, yolculuğunu Irak savaşı başlamadan kısa süre önce, 2000 – 2001 yıllarında gerçekleştirmiş oluşudur. Ksenophon'un yolculuğuna tanıklık etmiş anıtların, kentlerin ve yeryüzü şekillerinin birçoğu, savaş süresince yok edilecektir. Oturduğumuz yerden bizi yolculuğa çıkaran bu kitap, gezi edebiyatının benzersiz bir örneğini oluşturmaktadır. Son yıllarda patlamaya hazır bir coğrafyaya dönüşen bölgede, okuyucuları Ksenophon'un izinden güvenle gezdirir. Geçmişin ve günümüzün anlatıldığı öyküler birbiriyle öyle dengeli harmanlanmıştır ki, okuyucu hem eğlenir hem de tarihe yönelik akademik bilgiler edinir. Brennan, dürüst ve açık anlatımıyla, yolculuğun getirdiği mutlulukları ve zorlukları tüm yalınlığıyla betimlemesiyle ve hem coğrafyaya hem kültürlere hem de kimisi dost canlısı, kimisi düşmanca davranan yerli halka dair gözlemleriyle, okuyucuyu kitabın içine çekip, yolculuğa çıkan okuyucunun kendisiymiş gibi hissettiriyor.
Prof. Jonathan Burgess (Toronto Üniversitesi)
İçinde yaşadığımız kirli dünyayla tarihi tek bir kitapta kaynaştırmak kolay bir iş değildir. Bilge Brennan'ın yazdığı kitabın zenginliği işte burada yatar.
Times Literary Supplement
Pers tahtına oturma hevesindeki Genç Kyros ile askerlerinin izinden, Türkiye, Suriye ve Irak boyunca sürükleyici bir yolculuk. Edebi ve tarihi boyutlarıyla tekrar tekrar okunacak bir kitap. Stevenson'un gezi yazılarını çok kişi bilir ve okur ama Brennan'ın bu özeti olmasaydı, 2500 yıl önce yaşanmış bir seferin anlatıldığı Ksenophon'un Anabasis'ini bilen fazla insan olmazdı.
Financial Times