"… Stockholm'deki Skeppsholmen'de birçok güzel eski binadan birinde, rıhtıma ve büyük tekne sıralarına kadar Kürt Kütüphanesi var. İsveç'te ortaya çıkan canlı Kürt kültürel sahnesinin bir parçasıdır bu. Kütüphane girişindeki masanın arkasında, kalın çerçeveli klasik entelektüel gözlükleriyle, Kürt dili için cesurca bir mücadele vermiş olan Mehmet Tayfun [Malmîsanij] oturuyor. Kendisiyle bir röportaj yapan İsveçli edebiyat eleştirmeni Jenny Aschenbrenner, Malmîsanij'ı bu cümlelerle tanıtır. Yalnızca bir öğrencisi ve kendisiyle kimi dönemler yakından çalışmış biri olarak değil, aynı zamanda yazarlık yaşamının başladığı 1976 yılından bugüne kadarki ürünlerini incelemiş biri olarak da diyebiliriz ki Malmîsanij'ı en iyi tarif edebilecek üç ibare gerçekten de "kütüphane", "kalın çerçeveli klasik entelektüel gözlükleri" ve bu ikisinden çok daha önemlisi "Kürt dili için cesurca bir mücadele vermiş" olmasıdır.
Kırmancca (Zazaca) bahse konu olduğunda hiç kuşkusuz akla gelen ilk isimlerden biri de M. Malmîsanij yahut da pek bilinmeyen kimliğindeki ismiyle Mehmet TAYFUN hocadır. Söz konusu çalışma incelendiğinde kendisi için kullanılan öncü sıfatının Kırmancca üzerine yaptığı, bir kısmı türünde ilk olan çalışmalarıyla olduğu kadar bu Kürt diyalektinin standart yazım (imla) kurallarına kavuşmasında; yazılı edebiyat literatürünün gelişmesinde oynadığı önemli role atfen tercih edildiğini düşünmek olasıdır. Malmîsanij'ın Kırmanccanın yanı sıra genel olarak Kürt dili ve kültürü alanında farklı türlerde çok sayıda eser veren üretken bir Kürt araştırmacısı-yazarı olduğu bu çalışmanın somut olarak ortaya çıkardığı sonuçlardandır.
Kitap iki ana bölümden oluşmaktadır. Biyografi bölümünde Malmîsanij'ın yaşamı köydeki çocukluk yıllarından başlayarak İsveç'teki sürgün yıllarına, Türkiye'ye dönüşünden günümüze kadarki süreci kapsayacak biçimde adeta harmanlanarak betimleniyor. Çalışmanın ikinci bölümü M. Malmîsanij Bibliyografyası'dır. Bu bibliyografyada hem kendisinin yazdıkları ve çevirdiklerinin hem de eserleri hakkında başkalarınca yazılıp yayımlanmış metinlerin künye bilgileri bulunmaktadır. Ayrıca kendisiyle İsveç'te yapılan ve İsveçceden Türkçeye ilk kez bu kitap için çevrilen iki röportaj, geçtiğimiz aylarda gün yüzüne çıkan Surgun adlı Kırmancca şiiri, Kırmancca yaptığı bir konuşmasının metni, yine kendisiyle Kurmancî (Kurmancca) lehçesiyle yapılmış bir röportaj ve ilk çocukluk fotoğrafından başlayarak önemli kısmının ilk kez bu kitapta yer aldığı çok sayıdaki fotoğrafı çalışmanın Ekler başlığı altında sunulmaktadır.
"Bu silahlar neden patlıyor Ezda? Köyde neler oluyor? Ezidilerimi öldürüyorlar?"diye fısıldadı. Sesi zor çıkıyordu. Konuşurken sıksık yutkunuyor, dudaklarını ıslatıyordu.