One Minute/Bi Dakka-72 Milyon İçin Tarihin Değiştiği An
29 Ocak 2009, Türkiye saatiyle 21.00 suları... Bütün dünya canlı yayınlarla İsviçre'nin Davos şehrinde yapılan 39. Dünya Ekonomik Forumu'nun Gazze oturumuna kilitlendi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Mun, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan...
Perez; vicdan sahibi her insanı çileden çıkararak "Katil!" haykırışına yol açacak bir konuşma yaptı. İnsanlığın vicdanına savaş açtı. Sözü kesilmeden, 25 dakika...Ve tarihî an gelip çattı. "One minute!" dedi, Tayyip Erdoğan, "One minute!.." 72 milyon, bütün insanlık adına konuşmaya başladı... Dış politikamızda uzun yıllardır görülmemiş bir tavır sergiledi.
Davos Zirvesi'nin yapıldığı günler, Türkiye genelinde yerel seçimlerin yaklaşmakta olduğu bir dönemdi. Davos'ta yaşananlar, seçim için propaganda malzemesi olamayacak kadar önemli ve anlamlıydı. Bundan dolayı, Şubat ayında hazırlanan bu kitabın, seçimlerden sonra yayımlanmasını uygun gördük. Türk ve dünya basınında, olayla ilgili yer alan coşkulu tepkileri bir araya getirerek tarihî bir belge olarak okuyucunun istifadesine sunmayı amaçladık.
Kitap, Başbakan Erdoğan'ın "One Minute" diyerek Perez'in sözlerine cevap verdiği ânın, film kareleri eşliğinde, kelimesi kelimesine aktarıldığı dört sayfalık bir bölümle başlıyor. Takip eden sayfalarda, Erdoğan "One Minute!" demeden önce yapılan konuşmaların metinlerini içeren bir bölüm var. "Tarihî Karşılama" bölümünde Erdoğan'ın Davos Zirvesi dönüşü, Atatürk
Havaalanında nasıl karşılandığı ve yaptığı konuşmayı konu alan gazete haberlerinden bir derleme var. "Dünyadan Yankılar", "Karşı Çıkanlar Yok mu?", "Türkiye Medyasından", "Düşünce ve Sanat Ortamından" adlı bölümler, olayın yankılarını ayrıntılarıyla belgeliyor.
Davos'ta yaşanan tarihî bir an, mesele insani değerlerle ilgili, duyarlılık partiler üstüydü. Türkiye'nin bu çıkışını, dünya ve Türk insanının tepkileriyle belgeleyen bu kitabı yayınlarken yayıncı olarak bir sorumluluğu yerine getirdiğimize inanıyoruz.