"Müslüman'ın hayatının özü ve her sözü, Yüce Allah'ın hatırını ve rızasını" içermektedir. Dünya ve ahiret hayatı için Müslüman'ın kimliğini belirleyen cümle; "La ilahe illallah, Muhammed Rasulüllah'tır." Müslümanlık; hayat sahnesinde, bu sözdeki işaretlere uyulmasını ve yaşanmasını gerekli kılar.
Öyleyse hayat nasıl yaşanmalıdır? Sorusunun cevabı olarak da:
- Yüce Allah'ın şu sözünü hatırlatırız; "Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin."
(Al-i İmran, 3/102 )
- Sevgili Peygamberimiz; "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz, yeniden öyle dirilirsiniz." ( Münavi, 5/663 )
- Ashabı Kiram Efendilerimizin, vedalaşırken okudukları "Asr Suresini" de zikrederiz;
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlarım.
"Andolsun zamana ki, gerçekten insan zarardadır. Ancak, iman edip de imanla barışık işler işleyenler, birbirilerine hakkı tavsiye edenler, birbirilerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyan da değillerdir.) ( Asr, 103/1-3 )
Haydi, yaşlı dünyamız daha da yaşlansın ve "Maun Medeniyeti" bizimle taçlansın…
Ne mutlu! Ömür sermayesini istenilen ayar ve plan istikametinde kullanıp sonlandıranlara…
Ne mutlu! Bu zaman da, " O'na Kevser ve yar " olanlara…
Ne mutlu! Ümmet kıvamına ermeye çalışanlara…
Ne mutlu! Bu yolda yürüyenlere…