Ormanlar giderek uzaklaştı kafese hapsedilmiş kaplandan. Fakat o, unutamadı ormanları. Bakışlarını, kafesinin etrafını saran adamlara dikti öfkeyle. Gözleri, meraklı ve fütursuzca süzüyordu kendisni. İçlerinden birisi amirane bir tonda kısık bir sesle konuşuyordu;
-Benim mesleğim olan hayvan terbiyeciliğini hakkıyla öğrenmek istiyorsanız, ilk hedefinizin, düşmanınızın midesi olduğnu bir an bile unutmamalısınız. Onun zor ama aynı zamanda da kolay bir meslek olduğunu göreceksiniz. Şimdi şu kaplana bakın. Gerçekten de o, yırtıcı, kibirli ; özgürlük, güç ve cesaretiyle gurur duyan bir kaplandır. Ama değişecek, küçük bir çocuk gibi sevimli, hoş ve itaatkar olacak. Yiyeceğe sahip olanla olmayan arasında cereyan edecek olayları izleyin ve öğrenin.