Bir örgütün yalıtılmış ve yalnız bir biçimde işlev görmesi, bir başına hareket ederek başarılı ve etkili olması bir hayli güç, neredeyse olanaksızdır. Bu kitabın yazılmasında da etkili olan bu tespit, kamu siyasalarının oluşumu ve uygulanması süreçlerine katılan kurumsal ya da kümesel aktörler kadar, bireyler bakımından da geçerlidir. O halde karşılaştıkları kısıtları aşmak, üretken kapasitelerini geliştirmek ve temel uğraşlarında açılımlar gerçekleştirmek isteyenler; karşılıklı yarar ve hakkaniyet ölçüleri çerçevesinde işleyecek yeni ilişkiler, işbirlikleri ve ittifaklar kurmak ya da mevcutlara katılmak için harekete geçmek durumundadırlar.
Bu kitabın, anılan doğrultuda gelişecek bireysel ve kurumsal çabalara katkıda bulunması amaçlanmıştır. Bu anlatılanlar çerçevesinde kitap örgütten örgütlerarasına, özendiriciler, ögeler ve örgütlenme ve önderlik başlıkları altında konuyu sistemleştirmiş, birey ve kurumlar ile bu alanda kuramsal çalışmalar yürüten öğrenci ve araştırmacıların faydasına sunmuştur.