Küresel rekabetin artan baskısı ile birlikte ortaya çıkan uzun çalışma saatleri ve kadın iş gücünün çalışma hayatında yer alması ile birlikte başta iş ve aile yaşamı olmak üzere çalışanların dünyasına ait birçok faktör etki altında kalmaktadır. Bu gelişmeler iş yaşamında örgütlerin rekabet kapasitesi ve çalışanların iş performansına yönelik beklentilerin sürekli artmasına neden olmaktadır. Ancak bu durum örgüt ve çalışanlar için faydalı olmakla birlikte onlar için son derece tehlikeli tutum ve davranışların da ortaya çıkmasına kaynaklık etmektedir. Tehdit potansiyeli dikkate alındığında iş yaşamında mobbing meydana gelen olumsuz tutum ve davranışların başında yer alan önemli bir kavram olarak dikkat çekmektedir. Doğal olarak bu gelişmelerden eğitim sektörü de etkilenmektedir. Bu sektör insanlık medeniyetin bütün aşamalarında kuşkusuz en hayati rolü oynamış ve bu rolü sürdürmeye devam etmektedir. Dolayısıyla bu sektörde yer alan çalışanların pozitif çalışma iklimine sahip olmaları kritik önem taşımaktadır. Bu kitapta, eğitim sektöründe çalışan öğretmenlerin iş yaşamını tehdit eden ve örgütte birçok olumsuz davranışın tetikleyicisi olan mobbingin iş performansı ve iş-aile yaşam çatışmasına olan etkileri ele alınmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular kapsamında yönetici ve çalışanlara yol gösterici niteliğinde çeşitli değerlendirmelerde bulunulmuştur.