Milattan önce üçüncü yüzyıldan onsekizinci yüzyıla kadar Avrupa, Atlantik'te İzlanda'dan İstanbul Boğazı'na kadar süren bir fikir olarak algılandı. Onsekinci yüzyıl sonrasında ise Avrupa, bu kez Ural Dağları'nda sona eren ve Avrupa Rusyası'nı da içeren bir fikre dönüştü. İkinci Dünya Savaşı sonrasında da kendini Doğu-Batı ayrımı içerisinde buldu. Ancak, Soğuk Savaş'ın bitmesi ve SSCB'nin dağılmasının ardından, Avrupa fikri de, daha netleşmesi beklenirken aksine tıpkı savaş ve terör kavramları gibi daha da muğlaklaştı.