"Orta Çağ: karanlıklar çağı!"
Orta Çağ denilince aklımıza ilk gelen karanlıklar çağıdır. Bununla, Batı'nın yaşamış olduğu belli bir dönemi kastediyorsak bir ölçüde doğru değerlendirmiş oluruz. Karanlık, Doğu'daki Orta Çağ için asla söz konusu olamaz. Orta Çağ'da Asya medeniyeti Rönesans Çağı'nı yaşar. Öte yandan İslamiyet'in doğuşu ile insanlık tarihinin göz kamaştırıcı olaylarından birine şahit oluruz. Bununla birlikte VII. yüzyıldan başlayarak İslam medeniyetinin insanlık ufkuna bir güneş gibi doğuşu ve çağlar ötesini kucaklayacak şekilde yükselişi ve yayılışı, birçok milletin bu uygarlık içine dâhil olması ve geniş coğrafi sahalarda büyük medeniyetler meydana getirmesi; insanlık tarihinin altın harflerle kaydettiği bir devirdir. Batı'da sosyal, siyasî, dinî, iktisadî ve kültürel manada bir kaos ortamı yaşanırken, Doğu'da akıl ve bilimin saltanatını sürdürdüğü bir çağdır bu çağ.
Doğu'da sosyal, siyasal, kültürel ve sanatsal alanda meydana gelen birikimler Batı'da köklü dönüşüm ve değişimlerin temelini oluşturacaktır.
Okuyunca farkeceksiniz.