Ve Ali bağırıyordu: "Bize diyorlar ki kurunun yanında yaş da yanar, kötülerin yanında iyiler de yanar, geçmişin yanında gelecek de yanar, çirkinlerin yanında güzeller de yanar, umutsuzlukla beraber umutlar da yanar biter gider. Ve peki biz buna ne yanıt veriyoruz? Şöyle diyoruz. Doğru! O kadar. Doğru. Ve susuyoruz. Ve sustuğumuzda, anlayacaksınız ki ya bizdensiniz ya değil. Ve değilseniz sizi ikna edecek zamanımız yok. Biz sıcak bir gece için çok çalışması gereken, adanmış evlatlarıyız bu ülkenin. Sadece o gecenin alevi bizim umurumuzda. Başka da hiçbir şey umurumuzda değil. Ve o yüzden bir gecede bitireceğiz. Gün doğduğunda her şey bitmiş olacak. Bu, kolay yürünecek bir yol değil."
Ortadoğu'da Bir Ülkenin Acil Durum Alarmı, yakıcı, kavurucu yakın tarihimize getirilmiş büyüleyici bir eleştiri, politik bir satir. Kabul edilmiş delilikle halinden memnun yaşayan bir ülkenin sorunlarına tek ve kesin bir çözüm bulmak için yola çıkan bir grup daha delinin; destekçilerinin, muhaliflerinin romanı.
Birileri ülkenizi bir gecede yakmak istese hangi acil durum alarmını tercih ederdiniz?
Süreyyya Evren, roman gemisini memleket kadar büyük alevlerin üstünde yüzdürüyor.