Türkiye'de yurt dışı göçlere dair literatür, 1960'lı yıllardan itibaren Avrupa ülkelerine yaşanan göç hareketleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Çünkü İkinci Dünya Savaşından sonra hızlı bir kalkınma sürecine giren Avrupa ülkeleri, ihtiyaç duydukları emek gücünü az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerden temin etme yoluna gitmişlerdir. Bu doğrultuda Avrupalı ülkeler ile işçi gönderen ülkelerin hükümetleri arasında çeşitli anlaşmalar imzalanmıştır.
Avrupa ülkelerine göç teşvik edilmiş ve işçi göçleri hükümetlerin benimsediği belirli kurallarla belirlenmiştir.
Oysa hükümetler arasında herhangi bir anlaşmaya dayalı olarak gerçekleşmeyen ve adeta gayrı resmi-kayıt dışı biçimde yaşanan göçler de vardır. Bu göç hareketleri arasında Osmanlı devletinin son yıllarında başlayan ve özellikle 1950'li yıllardan itibaren yoğunlaşan Mardin'den Beyrut'a yaşanan göç hareketi de yer almaktadır. Mardin'den Beyrut'a göç hareketinin ne zaman başladığına dair kesin bir bilgi yoktur fakat günümüzde Lübnan'da 20 binin üzerinde Mardin kökenli Türkiye yurttaşının yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu çalışmada, özellikle Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yaşayan Mardin kökenli Arapların göç anlatıları ve Lübnan'daki yaşam koşulları ele alınmıştır.