Ülkenin en zengin iş adamlarından birinin oğlu olan Aras, uzun süre önce atlattığını sandığı ağır travmayla tekrar burun buruna gelmişti. En yakın arkadaşı olan Çağlar ise her zaman onu içine girdiği bataklıktan kurtaran taraftı ve yine kurtarıcı rolünü üstlenip şehirden uzaklaşmaya davet etmiş, ortak arkadaşlarıyla beraber Bodrum'daki yatında bir parti planlamıştı. Her şeyin yolunda gideceğinden eminlerdi, en az 2 gün 2 gece çılgınlar gibi eğleneceklerdi ve Aras'a güzel bir hoş geldin partisi vereceklerdi. Fakat gecenin ilerleyen saatlerinde tüm bu eğlencenin tepetaklak olacağından habersizlerdi.
O gün tam 4 cinayet işlenmişti. İlk cinayetin tanığı sadece Çağlar'dı. Cinayeti Aras işlemesine rağmen kanında o kadar çok uyuşturucu madde vardı ki uyandığında ne yaptığına dair hiçbir şey hatırlamayacaktı. Çağlar ise Aras'ın babasıyla birlikte bu cinayeti örtbas etmek için mücadele verecekti lakin İstanbul Cinayet Şube'den Muğla'ya sürgüne gönderilmiş olan Aydın Komiser'in elinden kurtulabilmek o kadar da kolay değildi.
Dört cinayetle başlayan bu örtbas mücadelesine her gün bir yenisi daha eklenecekti. Hakan Yağız'ın karanlık ilişkiler ağı ve konumunun gücü onu ve oğlunu daha ne kadar koruyacaktı, bu meçhuldü.
Her Şenol Ceviz kitabında olduğu gibi, 8. kitabı olan bu kitap da aksiyon ve sürükleyiciliğin içinde kaybolmayı vadediyor.