Başta Ehl-i Kitap olmak üzere diğer din ve inanç müntesipleri hicri II. asırdan bu yana İslamiyet ile ilgili birçok çalışma yapmıştır. Bu çalışmalarda Kur'ân, hadis, tefsir, fıkıh, Arapça ve diğer temel İslam ilimlerine dayalı İslami literatür ve düşünceler birçok yönüyle ele alınmıştır. Özellikle İspanya'nın fethi ile beraber Müslümanları ciddi bir tehlike olarak gören Ehl-i Kitap, birçok yöntemle bu tehlikeye karşı koymaya çalışmıştır. İspanya'nın fethinden İstanbul'un fethine kadar geçen sürede temel olarak hurafe ve iftiralara dayanarak İslamiyeti karalamaya çalışan Batılılar bu yöntemlerinin işe yaramadığını görünce metot değiştirmiştir.
Artık bu merhaleden sonra İslami kaynakları değerlendirmeyi ve bu şekilde ilmi bir metotla İslamiyete karşı koymayı benimseyen Batılılar, İslami literatürü en ince ayrıntısına kadar incelemiş; milyonlarca İslami kaynağı Batıya taşımış; bunları tahkik, tenkit, tedris ve neşrederek İslamiyete karşı mücadele etmişlerdir.
Oryantalistler Batılı emperyalist efendilerinin istekleri doğrultusunda Doğu'yu; dini, kültürü, dili, coğrafyası, yer altı ve yer üstü zenginlikleri, geçim kaynakları, ticareti, ilmi, sanatı, kitabıyatı kısaca maddi ve manevi varlığıyla satır satır incelemiş ve bu inceleme sonuçlarını siyasetçileriyle paylaşmışlardır. İşte elinizdeki bu çalışma yukarıda özetlenen serüveni birkaç başlıkla incelemiş ve bu vesileyle oryantalistik literatürünün yakından tanınmasına katkı sağlamaya çalışmıştır.