Doğal Afetler insanoğlunun varoluşu ile birlikte, gerçekleştirdiği bir göz açıp kapanıncaya kadar geçecek süre içerisinde, yüzleşmek zorunda kaldığı hakikatlerden birisidir. Bu bir lahzalık anı sürekli hafızalarımıza kazımaya çalışan "ilahi bir mizan", bazen bir çığlıkla bazen de bir uğultuyla gelen ve neredeyse tamamı bir lahzada yıkıp geçen felaketlerle "nefsin" ölümlü yanını bizlere tanıtır. Çalışmamızda ilahi nizamı beşeri bir lisan-ı münasip ve metotla tanımlamayı amaç edinen akademisyenlerimizin eşsiz eserleri bulunur. Kitapta yer alan çalışmaların bazıları doğal afetlerin Anadolu tarihinde bıraktığı izleri sürerek su misali mutlak hakikate doğru bir yol arar. Bu eserde yer alan bazı çalışmalarda da gerçekleşen ilahi mukadderata beşeri açıdan nedensel ve tedbiren çözüm yolları sunar. Çalışmamızda yer alan doğal afet türleri Anadolu'nun geniş bir tarihi süreç içerisinde demografik ve yüzey ekolojisine ciddi etkilerde bulunan felaketleri tanımlar. Deprem, kuraklık, sel ve bazı biyolojik kökenli afet türleri Anadolu coğrafyasında hem yeryüzü şekillerine hem de demografik açıdan canlı türlerinin popülâsyonuna önemli etkiler yapmıştır. Çalışmamız neticesinde Anadolu'nun doğal afet potansiyeli tarihsel vakalardan oluşan veri stokları sayesinde tanımlanmıştır. Ayrıca tarihsel süreçte Anadolu coğrafyasının maruz kaldığı doğal afetlerle mücadele yöntem ve tarzları da tecrübî veriler olarak arşiv belgeleri ile tanımlanmış ve günümüz kent yöneticilerinin aktif kullanımına sunulmuştur. Pek çok devletin tesis edildiği Anadolu coğrafyasında doğal afetlere tanık olan "müşahitlerin" kayıtları arşivlerde uzmanlarını bekler. Kitabın hazırlık safhasında oluşturulan uzman ekibimiz bu geniş tarihsel süreci eskiçağlardan alıp Osmanlı'nın son yüzyıllarına kadar taşımıştır.