Osman'lı Devleti'nin İslami niteliği ile ilişkili olarak Osmanlı uleması, devlet sisteminde ayrıcalıklı bir konuma sahip olmuştur. Ulemanın siyaseten öldürülemez ve mallarını müsadere edilemez olması, devlet içindeki ayrıcalıklı konumlarının somut işaretleridir. Ulemanın başı ve dini otoritenin en yüksek temsilcisi olan şeyhülislam'ın devlet hiyerarşisindeki konumu ve işlevi, ulemanın devletteki yüksek etkinlik düzeyini yansıtmaktadır. Osmanlı toplumunda siyasasında yaşama anlam katan temel dinamiğin İslam olması, İslam ideallerinin ve bu idealleri temsil eden ulemanın siyasi ve toplumsal alanlardaki prestijini arttırmıştır.
Bu çalışmanın temel amacı, Osmanlı ulemasının Osmanlı sosyopolitiğindeki konumunun ve işlevlerinin belirlenmesi, ulema-devlet etkileşiminin aydınlatılmasıdır. Çalışmanın temel amacının gerçekleşmesine katkı sağlayıcı olmaları bağlamında Osmanlı toplumunda ve yönetim sisteminde İslam'ın etkinlik düzeyinin ortaya konması; dolayısıyla Osmanlı hükümranlığının dini bağlamının aydınlatılması, Osmanlı yönetim şeklinin patrimonyal ilkeler bakımından değerlendirilmesi, ortodoks ve heretik muhalefet çevreleri ile ulemanın etkileşimlerinin ve bu etkileşimlerin seyri üzerindeki etkili olan dinamiklerin belirlenmesi, Osmanlı siyasi ve toplumsal sistemi açısından bir kırılmayı ifade eden modernleşmenin ulema tarafından algılanmasının ve ulemanın moderleşmeye tepkisinin tespit edilmesi ilmiye işleyişindeki ilkesel çözülmenin nedenlerinin ve sonuçlarının bilimsel analizi çalışmanın ikincil amaçlarını oluşturmaktadır.