Çok geniş topraklarda hâkimiyetini kuran Osmanlı Devleti, çeşitli din, dil, ırk, örf ve âdetlere sahip toplulukları asırlarca âdilâne bir şekilde idare etmişti. Ulaşım teknolojisi bakımından, günümüzle mukayese edilemeyecek derecede imkânsızlıklar içinde bulunan o asırların dünyasında, bunca farklı yapıdaki toplulukları cebir ve tazyik kullanmadan, onlara normal bir hayat seviyesi kazandırmaya çalışmak, basit bir anlayışın sonucu olmasa gerek. Günümüzde, sosyal, ekonomik ve hatta dinî çatışmaları ile siyasî istikrarsızlık merkezi durumuna gelen Ortadoğu coğrafyasının, Osmanlı yönetimi altında uzun süre barış ve huzur içinde yaşadığı düşünülecek olursa, Osmanlı Devleti tarihinin, gerek dünya, gerekse İslâm tarihi bakımından sahip olduğu yerin önemi daha iyi anlaşılmış olur. Osmanlı Devleti, yönetimdeki başarısını, sağlam temeller üzerine bina edip geliştirdiği ve kemâl mertebesine ulaştırdığı müesseselerine borçlu görünmektedir. Biz, bu araştırma ile devletin hayatiyet sırlarından birini teşkil eden bir müesseseyi gün ışığına çıkarmaya gayret ettik.
Arşiv belgeleri ile diğer temel kaynaklara dayanılarak ortaya çıkan ve belediyecilik tarihimiz açısından büyük bir boşluğu dolduracağına inandığımız bu çalışmanın eğitim hayatımıza da katkı sağlayacağını ümid ediyoruz...