İbn Haldun, Osmanlı entelektüellerinin, fikirlerinden etkilendikleri, yararlandıkları, devlet, toplum, tarih ve çöküşle ilgili teorilerini Osmanlı Devleti'ne bazı değişikliklerle de olsa uyarlamaya çalıştıkları bir ilim adamı, bir tarih felsefecisi, bir sosyolog olarak karşımıza çıkıyor. İbn Haldun'un tarih ve toplum görüşü, Osmanlı Devleti'nin güçten düşmeye başlamasıyla birlikte muhtemel bir "çöküş"e gitmekten nasıl kurtarılacağını düşünenler için temel bir başvuru kaynağı olmuş, onun görüşlerine olan ilgi, İbn Haldunculuk'tan söz ettirecek noktaya gelmişti. Bu bağlamda İbn Haldun'un Mukaddime'sini Şeyhülislam Pirizâde Mehmed Efendi, Kâtip Çelebi, Naîmâ, Taşköprülüzâde, Müneccimbaşı, Hayrullah Efendi ve Cevdet Paşa gibi Osmanlı düşünürlerinin kaynak olarak kullandıklarını söylemek gerek. Meselâ Naîmâ İbn Haldun'u bir üstat bilmiştir. İbn Haldun'a olan bunca ilgi, İbn Haldun'un Mukaddime'sinin Osmanlı Türkçesi'ne çevrilmesi sonucunu doğurmuştur. Burada hatırlanması gereken bir husus daha vardır ki din sosyolojisinin ünlü klasik başyapıtı olan Mukaddime, Arapça olmayan bir dile, Türkçe'ye ilk kez Osmanlı Uleması tarafından çevrilmiştir.